Tebliğname No : 11 - 2011/114215MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/10/2010NUMARASI : 2008/1182 (E) ve 2010/753 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; Selçuk Vergi Dairesi mükellefi olarak görünen GİB... Ltd. ticari ünvanlı şirketin kurucu ortakları ve temsile yetkilileri oldukları bildirilen sanıkların, Ümraniye Vergi Dairesi mükellefi- şikayetçi Y.. ... Ltd. ünvanlı (temsilcisi T. A.görünen) şirketin panel kapı ve kasa siparişine karşılık olarak 01/09/2005 tarihli tahsilat fişi ile teslim aldıkları belirtilen ; dosyada fotokopilerine dahi rastlanılamayan Y.K. Bankası A.Ş. Ç.-K.-İ. şubesi nezdindeki hesaptan verilme 11/10/2005, 03/11/2005 ve 03/12/2005 keşide tarihli sırasıyla ..seri no’lu (9.636, 9.636, 9.638 TL bedelli) (ileri tarihli) çek yapraklarını ciro yoluyla kullandıkları halde siparişe konu malları katılan şirkete teslim etmemeleri ve şirket faaliyetine son verip, ulaşılamaz hale gelmeleri eylemlerinin sübutu halinde; TCK’nın 158/1-h maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdir görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik kararı” verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde kararlar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen beraat kararlarının bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.