MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılmasıHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ...'ın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmüne ait gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı 24.07.2009 tarihinde, sanık ...'ın Kastamonu E Tipi kapalı cezaevinde tutuklu olduğu, adı geçene daha önce usulüne uygun tebligat yapılmayan adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35.maddesi düzenlemesine aykırı olarak kararın tebliğ edildiği, sanığın, 23.09.2010 tarihinde hakkında verilen mahkumiyet kararını öğrenmesi üzerine temyiz ettiği, Mahkeme tarafından, süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, 04.10.2010 tarihinde yapılan temyiz isteminin reddine ilişkin verilen ek kararın kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık ...'ün, ...ilçesinde Ganyan bayiiliği yapan katılana, bilirkişi incelemesi neticesinde sahte olduğu anlaşılan ganyan kuponunu gösterip, 5 'li ganyan tutturduğuna dair yalan söyleyerek 2800 TL parayı katılandan aldıktan sonra olay yerinden kaçtığı, diğer sanık ...'ın ise gözcülük yaparak eyleme iştirak ettiği, ayrıca sanık ...'ın, olay günü emniyet görevlileri tarafından ilçe içerisinde yapılan kimlik kontrolü sırasında, her hangi bir resmi belge düzenlenmeden ağabeyi olan ...'ın kimlik bilgilerini verdiği, bu Şekilde sanık ...'ün dolandırıcılık, sanık ...'ın ise dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılmasını suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; 1- Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın, yargılama aşamasında yakalanarak teşhise elverişli fotoğraflarının temin edilerek, duruşma sırasında, katılan ile olay günü katılanı dolandıran kişiyi gördüklerini beyan eden tanıklara sanığa ait fotoğrafların gösterildiği; katılanın ve tanıkların, katılana sahte at yarışı kuponunu vererek katılandan para alan şahsın, kendilerine fotoğrafları gösterilen şahıs ... olduğunu kesin olarak teşhis ettiklerinin sabit olduğunun anlaşılması karşısında; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde; a-Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, yapılan teşhis işlemlerine, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, yargılama aşamasında yakalanarak teşhise elverişli fotoğraflarının temin edilerek, duruşma sırasında, katılan ile olay günü katılanı dolandıran kişiyi gördüklerini beyan eden tanıklara sanığa ait fotoğrafların gösterildiği, katılanın, tanık ...'nın ile olay günü kimlik kontrolü yapan ve düzenlenen olay tutanağı altında imzası bulunan polis memuru tanık ...'in sanık ...'ı görmediklerinibeyan ettikleri, sanığın, diğer sanık ...'ün sahte ganyan kuponunu katılana vererek para alması eylemine iştirak ettiğine veya fikir ve eylem birliği içerisinde birlikte ne şekilde hareket ettiklerine dair herhangi bir eyleminin olduğuna dair somut, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği anlaşılması karşısında; dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetine ilişkin hüküm kurulması, b-TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacının bulunması gerektiği, somut olayda; sanığın, henüz hakkında bir soruşturma başlamadan önce ilçe merkezinde emniyet görevlileri tarafından yapılan rutin kimlik kontrolü ve GBT ( genel bilgi toplama ) sorgulaması sırasında ağabeyi olan ...'ın kimlik bilgilerini sorgulamayı yapan polis memuruna belirtmesine ilişkin eyleminin, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunma fiiline uygun olduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden hukukî nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.