Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1706 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13443 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, tarlasını daha rahat bir şekilde kullanmak için ikamet ettiği ... köyüne ait sulama kanaletlerinin kolluk tarafından düzenlenen olay yeri tespit tutanağına göre tarlasından geçen yaklaşık 70-75 metrelik kısmını kepçe marifetiyle kırdırdığı, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçeye dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan adli para cezası taksitlendirilirken uygulama maddesi olarak TCK'nın 52/4. maddesi yerine aynı Kanunun 52/2. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin kısımdan “52/2. maddesi” ibaresi çıkartılarak yerine “52/4. maddesi” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.