Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17051 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1553 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/52163MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/10/2010NUMARASI : 2009/860 (E) ve 2010/580 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılanın sahibi olduğu su ve tüp satışı yapan A.bayiisinde dağıtımdan sorumlu şoför olarak çalıştığı, sanığın işten ayrılmadan önceki son bir hafta içerisinde satışını yaptığı ürünlerin bedellerini müşterilerden peşin olarak aldığı halde, veresiye olarak verdiğini beyan edip müşterilerden değişik zamanlarda tahsil ettiği 1850 TL parayı mal edindiğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,2-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.