MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK'nın 158/1- j-son, 62/1,52/2-4,53/1,58,63 maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1,43/1,62/1,53,58. maddeleri uyarınca mahkumiyetNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.Sanığın olay tarihi olan 18/01/2011 günü katılan ...’nin nüfus cüzdanı, araç ruhsat fotokopisi, ... taksiciler odasına kayıtlı olduğunu gösteren belge fotokopisi, ikametgah belgesi ve vergi levhası fotokopisi kullanmak suretiyle katılan ...’nin Bakırköy şubesine kredi başvurusu yaptığı ve 200.000 TL kredi aldığının, daha sonra sanığın 14/07/2014 günü üzerinde sahte olduğu tespit edilen mağdur ...’a ait nüfus cüzdanı ile yakalandığı iddia olunan olayda;1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemece mevcut dosya kapsamındaki delillere göre kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin nedene dayanmayan ve katılan vekilinin eksik araştırmaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, hükmün ONANMASINA,2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;Sanığın, söz konusu olayda sahte olarak düzenlenip katılan bankaya karşı kullandığı belgeler açısından zincirleme suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan ve ayrıca sanığın kollukça yapılan yakalama işlemi sırasında üzerinde çıkan sahte ve aldatma kabiliyetine haiz olan mağdur ...’a ait nüfus cüzdanını kolluk görevlilerine ibraz etmesi eylemi açısından resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı olmak üzere iki kez cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.