Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1693 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22717 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..... ile sanıklar ..... ve .... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Baba oğul olan sanıklar ......., 2006 yılı Ağustos ayında ........ adı altında şirket kurdukları, şirketin mesul müdürünün 28/02/2008 tarihine kadar sanık ..... olduğu, bu tarihten sonra sanıklar ..... şirketteki hisselerini devrettikleri, 19/08/2008 tarihinden sonra şirketin mesul müdürünün müşteki ..... olduğu, sanıkların şirketteki hisselerini devrettikten sonra diğer sanık ..... ile fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, 15/11/2007 düzenleme tarihli, 15/12/2007 vade tarihli, 9.000 TL bedelli senedi alacaklısı ...... olacak şekilde düzenledikleri, borçlu kısmını sanık...... adına imzaladığı, sanıklar tarafından sahte olarak düzenenen bu senedi, sanık .... ...... ..... esas sayılı dosyası ile şirket aleyhine takibe koyduğu, takibin kesinleşmesi üzerine haciz için icra memurunun şirkete geldiğinde hiçbir yetkisi olmamasına rağmen sanık ..... borçlu sıfatıyla haciz tutanağını imzaladığı, bu şekilde sanıkların sahte belge düzenleyerek kamu kurumu olan icra müdürlüğünü aracı kılmak suretiyle müştekiye karşı üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri şeklindeki olayda;1- Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ....., kararı usul ve yasaya aykırı bulduğuna, suçlamayı kabul etmediğine; sanık ...... müdafiinin, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna; sanık ...... müdafiinin ise, eksik soruşturmayla hüküm kurulduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve suç vasfına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık .... kararı usul ve yasaya aykırı bulduğuna, suçlamayı kabul etmediğine; sanık ..... müdafiinin, kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna; sanık ..... müdafiinin ise, eksik soruşturmayla hüküm kurulduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve suç vasfına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;Şikayetçinin hükümden sonra verdiği 14/12/2011 tarihli dilekçe ile zararının tamamen karşılandığını ve şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi karşısında, zararının ne zaman ve ne şekilde karşılandığı şikayetçiye açıklattırılarak zararın karşılandığı tarihin kesin olarak tespiti ve sanıkların etkin pişmanlık gösterip göstermediği değerlendirilerek sonucuna göre TCK'nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.