Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1683 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13422 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanıkla kardeşi katılanın sınır meselesi nedeniyle husumetli oldukları, olay günü sanığın, katılanın evine taş atmak suretiyle çatıdaki kiremitleri kırdığı, böylece sanığın, mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve katılan beyanları, görgü ve tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonu??larına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıkla katılanın kardeş olup ayrı konutta oturdukları dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 167/2 maddesi gereğince, sanığın cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; mahkeme tarafından TCK'nın 62. maddesinin uygulamasından sonra gelmek üzere, hüküm fıkrasına, “sanığın cezasından 5237 sayılı TCK'nın 167/2 maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapmak suretiyle 1 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.