Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16757 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1600 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın, katılana ait pancarları Eskişehir şeker fabrikasına götürmek üzere 30.11.2008 tarihinde kendisine ait ... plakalı araca sardırıp teslim almasına rağmen fabrikaya götürmediği anlaşıldığından, eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesi gereğince 1 yıl olarak belirlenen hapis cezası üzerinden, aynı kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken “10 ay” hapis cezası yerine, hesap hatası sonucunda “10 ay 4 gün” hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasındaki 62. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “10 ay 4 gün” ibaresinin hükümden çıkarılıp, yerine “10 ay” yazılması ile erteleme hükmünün uygulandığı 4. bentteki “4 günlük” ifadenin tamamen çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.