Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16717 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4990 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için;sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Katılanın, sanığın yetkilisi olduğu iş yerinden traktör satın alması nedeniyle ve söz konusu borcun ödenmemesi ihtimaline binaen teminat amacıyla 15.07.2007 tanzim, 10.08.2007 vade tarihli ve 1250 TL bedel içeren senedi imzalayarak sanığa verdiği; ancak söz konusu senedin verilme sebebi olan borcun, dosya içerisinde yer alan banka havale makbuzundan anlaşılacağı üzere katılan tarafından ödenmesine rağmen, sanığın, teminat olarak kendisine verilen söz konusu senede istinaden, 02.12.2008 tarihinde, katılan aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi yoluna başvurmak suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Tüm dosya kapsamına göre; sanığın söz konusu senede istinaden 02.12.2008 tarihinde, katılan aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi yoluna başvurduğu, 2008/4667 numaralı dosya üzerinden devam eden icra takibi kapsamında, ödeme emrinin katılana 19.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, bu şekilde katılanın fiili ve faili öğrendikten sonra 6 aylık yasal süresi içerisinde şikayet hakkını kullanması gerekirken 12.11.2009 tarihinde sanıktan şikayetçi olduğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK'nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, şikayet bulunmayan bedelsiz senedi kullanma suçundan hüküm kurularak 5237 sayılı TCK'nın 73. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; aynı Kanunu'nun 322. maddesine gereğince, sanık hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 73/1-2 ve 5271 sayılı CMUK'nın 223/8 maddeleri gereğince düşmesine denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.