MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkSanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan ..... öz oğlu olan ....... cinsel istismar suçundan dolayı .....Ağır Ceza Mahkemesi'nin ..... Esas, ..... Karar sayılı ilamıyla 10 yıl hapis cezasına mahkum olduğu, dosyasının temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay'da olduğu ve oğlunun halen ......Cezaevinde hükmen tutuklu bulunduğu, katılanın tesadüfen komşusunun evinde sanık ...... ile tanıştığı, sanık ..... katılana, tanıdığı bir hakim olduğunu ve oğlunu cezaevinden çıkarabileceğini söylediği, daha sonra sanık ...... ilçe merkezinde bulunan .... gölünde diğer sanık ..... katılana hakim olarak tanıttığı, sanıkların katılandan oğlunun cezaevinden çıkması karşılığında yapacakları masraflara karşılık para istedikleri, değişik tarihlerde katılanın sanıklara toplam 30.500 TL para verdiği, katılanın oğlunun cezaevinden çıkmaması ve yeniden kendisinden para talep edilmesi üzerine dolandırıldığından şüphelenerek durumu adli mercilere bildirdiği, sonrasında katılanın sanıklarla konuyu görüşüp para vermek üzere davet ettiği, daha önceden seri numaraları alınmış 900 TL'yi sanıklardan ..... katılandan aldıktan sonra olay yerinde bulunan ekipler tarafından diğer sanık ...... ile birlikte suçüstü yakalandıkları, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda,Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 2.fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin, ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını söylediği kamu görevlilerini tanıdığını, hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru kandırması gerektiği, somut olayda ise; sanık..... diğer sanık ..... hakim olarak tanıtıp, katılanın oğlunu cezaevinden tahliye olmasını sağlamaları karşılığında katılandan menfaat temin etmeleri şeklindeki eylemin, gerçek ve somut bir kamu görevlisi söz konusu olmadığından 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde yer alan basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı kanunun 158/2 maddesi gereğince hüküm tesis edilmesi,Sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek , değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet Savcısının ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı kalmasına, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.