Tebliğname No : 15 - 2012/89330MAHKEMESİ : Çaldıran Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/10/2011NUMARASI : 2007/484 (E) ve 2011/375 (K)Suç : Kamu malına zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Müşteki T.. K..'un, Ç. İlçesi S. Köyünde bulunan ve sanığın kardeşinin sahibi olduğu arsa üzerinde yapılması planlanan okul için açılan ihaleye girip kazandığı, akabinde suça konu okulun yapılması için çalışmalara başladığı, ancak söz konusu arsanın bedeli olan paranın ödenmemesi üzerine sanığın öfkelenerek kullanmış olduğu araç ile yapımı devam eden okulun olduğu yere geldiği, akabinde aracın arka kasası ile inşaat halinde olan okulun ön duvarına bilerek vurduğu, daha sonra aracından inerek yerde bulunan ve inşaat işinde kullanılan kalaslarla okulun hem iç hem de dış duvarlarına vurarak zarar verdiği, bu şekilde üzerine atılı kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, 1- Sanığın, aşamalarda değişmeyen ifadesinde, suça konu okul inşaatının yapıldığı arsanın kardeşi H. D. ait olduğunu ve kardeşi tarafından okul yapılması amacıyla Ç. İ.. M..ne satıldığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, söz konusu arsanın sahibinin kim olduğu, ne şekilde alındığı ve okul mülkiyetine geçip geçmediği hususunun araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de;2- TCK'nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun “ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Sanığın tekerrüre esas sabıka kaydı olmadığı halde hükmolunan cezanın mükerrilere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilip, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine hükmedilerek, denetim süresinin uzatılabileceği belirtilip infaza ilişkin hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.