Tebliğname No : 2 - 2012/228232MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2012/594 (E) ve 2012/743 (K)SUÇ : Nitelikli hırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Hırsızlık suçunda, menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.Katılan H.. D..’ın kendisine ait ... plaka sayılı minibüsünü satmak amacıyla İ. K. İlçesindeki oto pazarına götürdüğü, sanığın minibüsü satın almak istediğini belirtip katılandan cep telefonu numarasını aldığı, ilerleyen günlerde katılanı cep telefonundan arayıp, minibüsü satın almaya karar verdiğini belirtip, yanında kimlik bilgileri saptanamayan ve katılana akrabası olduğunu belirttiği bir kişi ile birlikte katılan ile oto garajında buluştuğu, sanığın yanındaki kişinin minibüsün motorunu motor ustasına inceletmek istediğini belirttiği, katılanın Menemen İlçesinde bir ustaya incelettirebileceğini belirtmesine rağmen sanığın yanındaki kişinin Ç.Oto Sanayinde tanıdığı motor ustası Metin isimli kişiye incelettireceğini belirterek ve minibüsü de bizzat kullanarak Ç.Oto Sanayine geldikleri, bu kişinin katılana hitaben “minibüs yol kenarında kalsın, içeriye sokmayalım, M. Usta buraya gelsin” diyerek, minibüsü yol kenarında park edip, katılan tarafından verilmiş orijinal kontak anahtarını da alarak, minibüsten indiği, katılan ile sanığın minibüste bekledikleri, tekrar minibüsün yanına geldiğinde M. Usta’nın işyerinde olmadığını söylediği, olayın bu aşamasında yanlarına kimlik bilgileri saptanamayan 3. bir kişinin gelip, minibüsün motorunu inceleyip, sanık ve yanındaki kişiye hitaben “almışsanız, minibüsün motoru çok iyi” demesi üzerine sanık ve yanındaki kişinin minibüsü satın alacaklarını ve kapora vereceklerini belirterek Ç. İlçesinde çay ocağına geldikleri, katılanın minibüsü satmaktan ve kapora almaktan vazgeçtiğini belirtmesine rağmen sanık ve yanındaki kişinin ısrarla satın almak ve kapora vermek istediklerini belirtip, sanığın yanındaki kişinin minibüsün orijinal kontak anahtarını katılana teslim edip kapora parasını temin için çay ocağından ayrıldığı, katılan ve sanığın çay ocağında bekledikleri, bu kişinin yaklaşık yarım saat sonra katılanla birlikte çay ocağında beklemekte olan sanığı telefonla araması üzerine sanığın da katılanın yanından ayrıldığı, bir süre bekledikten sonra gitmeye karar veren katılanın minibüsü park edilen yerde bulamaması üzerine, oto sanayide minibüsten inen kişinin almış olduğu orijinal kontak anahtarından yeni kontak anahtarı yaptırdığını, yaptırılan bu anahtar ile sanık ve arkadaşının minibüsü çalıştırıp götürdüklerini anladığı, bu suretle sanığın haksız yere elde bulundurulan taklit anahtarla hırsızlık suçunu işlediğinin kabul edildiği olayda; katılanın beyanı, iddiayı doğrulayan fotoğraf teşhis tutanağı, suça konu minibüsün ele geçirilmesine ilişkin tutanak, olay yeri incelenmesi raporu, parmak izi mukayese tablosu ve tüm dosya kapsamı ile sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun oluştuğuna dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas olabilecek ilamları bulunması karşısında ilamların kesinleşme ve infaz tarihlerini içerir şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına getirtilip incelenerek tekerrüre esas olup olmadığının tartışılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bozma ilamından sonra sanığa savunmasının sorulması için davetiye çıkartılmadığı ve sanık müdafiine çıkartılan tebligatın ise usulüne uygun tebliğ edilemediği anlaşılmakla, sanığın bozma ilamına karşı savunma hakkı kısıtlanmak ve sanık hakkında daha ağır cezası olan suçtan savunma alınmaksızın hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.