Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16525 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1286 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2011/31717MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/05/2010NUMARASI : 2006/929 (E) ve 2010/474 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Sanığın gazeteye “acil villalarda çalışacak bahçıvanlar 1600 YTL teminatlı aileler alınacaktır. Tüm sosyal haklar mevcuttur” şeklinde ilan verip, yanıltıcı beyanlar kullanarak, ilan üzerine kendisini arayan müşteki ve katılanı işyeri olarak gösterdiği yere davet ettiği, kendisini İ.A. olarak tanıtarak güvence bedeli adı altında iş başvurusunda bulunan müşteki M.. U..'dan 1.600 TL, katılan V.. U..'dan 3.065 TL parayı alıp buna ilişkin sözde bir makbuz düzenleyip verdiği, ancak müşteki ve katılanı herhangi bir işe yerleştirmediği olayda, sanığın gazeteye verdiği ilanda yanıltıcı beyanlar kullanmak suretiyle menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında,eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-g maddesinde düzenlenen “Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.