Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16491 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1251 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır.Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek hükümden sonra vefat eden sanık ...'in ... iletişim isimli işyerine gelerek bir adet 106 ekran plazma televizyon satın almak istediğini söyleyip ... ekran ... model plazma televizyonu beğendiği bir kaç yere sorup tekrar geleceğini söyleyerek iş yerinden ayrıldığı, bir-iki saat sonra sözkonusu işyerini telefonla arayarak beğenmiş olduğu plazma TV'yi satın almak istediğini, plazma TV'yi bildirdiği adrese getirmelerini ve parayı nakit olarak evinde vereceğini söylerek sanık ...'na ait adresi verdiği, firmanın satış elamanının plazma televizyonu sanıkların birlikte bulundukları bildirilen adrese götürerek montajını yaparak teslim ettiği, sanık ...'in üzerinde bulunan paranın yetersiz olduğunu, dayısından para alıp vereceğini dayısının ... Fakültesi hastanesinde yatmakta olduğu söyleyerek hastaneye gitmelerini rica etmesi üzerine satış elamanı ...'ün sanıklar ... ve ... ile birlikte ... Fakültesi hastanesine gittikleri, sanık ...'in hastanenin içerisine girdiği ve bir süre sonra gelerek dayısının hastanede bulunmadığını söyleyerek sanık ...'na birlikte bakalım diyerek birlikte hastane içine girdikleri ve bir daha geri dönmedikleri, olayda;1-Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede,Sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu yönündeki kabul ve uygulamada bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanık ..., hakkında dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede,Sanığın hüküm tarihinden sonra 19.06.2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP' tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve eşinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.