Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16404 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1292 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur.Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa, basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.Sanığın kredi çekmek amacıyla ... Şubesi'ne müracaat etiği ve banka ile sanık arasında 56.250 TL'lik kredi sözleşmesini imzaladığı, banka tarafından sözleşme yapılması için rehin talep edilmesi üzerine, sanığın kendisine ait olmayan ve babası ...'e ait iken, olay tarihinden önce ... 'ye satılarak devredilen aracın ruhsat fotokopisine ... rakamını yapıştırıp, bu hali ile fotokopi alarak bu belgeyi bankaya ibraz ettiği, bu şekilde krediyi çektiği somut olayda; 1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Aslı elde edilemeyen onaysız fotokopiden sahte olarak düzenlenmiş suça konu ... plakalı araca ait motorlu araç tescil ve trafik belgesinin katılan bankaya verildiği, bu belgeye istinaden 07.08.2006 tarihli taşıt rehin sözleşmesi yapıldığı, taşıt rehin sözleşmesinin içerik itibariyle sahte olduğu anlaşılmakla, özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğunun kabulüne yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine ancak;Dosya ekinde mevcut ... no'lu Kredi Hesap Özeti bilgilerine göre, sanığın ilk taksidi ödemesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 168/4.maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye katılanın rızası olup olmadığının sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/2.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.