Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1638 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31940 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, daha önce aralarında husumet bulunan müştekinin işyerine giderek elindeki sandalye ile işyerinin kapı ve camlarını kırmak suretiyle mala zarar verme suçunu iddia edildiği olayda, sanık, müşteki ve tanık beyanları, görgü ve tespit uttanağı, olay yeri fotoğfrafları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Sanığın, aynı gün içinde iki kez müştekinin işyerinin camını kırdığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'n??n 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun'un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek müştekiye zarar vermiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesindeki isabetsizlik, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın adli sicil kaydında bulunan 10/06/2008 kesinleşme .... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2007/80 Esas 2008/234 Karar sayılı sayılı kararının, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 5219 sayılı Kanun'un 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince kesin hüküm niteliğinde olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın mükerrir sayılarak cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.