Tebliğname No : 6 - 2011/119723MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/12/2010NUMARASI : 2010/121 (E) ve 2010/760 (K)SUÇ : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanık ile katılanın akraba oldukları, sanığın katılanın evinde kaldığı ve katılandan birkaç günlüğüne kullanıp iade etmek üzere cep telefonunu istediği, katılanın cep telefonunu sanığa verdiği ancak sanığın söz konusu cep telefonunu katılana iade etmeyerek sattığı bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, katılanın söz konusu telefonu sanığa kullanması için vermediğini beyan etmesi karşısında, güveni kötüye kullanma suçunun oluşması amacıyla aranan nitelikte, zilyetliğin devrine ilişkin, tarafların aldatılmamış özgür iradeleriyle kurulan ve hukuken geçerli olan bir sözleşme, dolayısıyla hukuksal anlamda geçerli bir zilyetlik devrinin bulunduğundan ve sözleşme sonucu meydana gelmiş olan güvenden söz edilemeyeceğinden, sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyete hükmolunması,Kabule göre de,Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.