Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16262 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25885 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2012/33158MAHKEMESİ : Ardahan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/07/2011NUMARASI : 2010/407 (E) ve 2011/244 (K)SUÇ : Kamu malına zarar verme, infaz kurumuna veya tutukevinde yasak eşya bulundurma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanık E.. T..'nın, kalmakta olduğu cezaevinin 7. koğuşunda bulunan lavaboyu kırarak mutfak kısmında bulunan fayansları söktüğü, ayrıca yatağı ile televizyon kablosunu kestiği, yapılan aramada ucu naylonla eritilerek sarılmış ve sivriltilmiş olan yaklaşık 10 cm uzunluğundaki demir çubuğu elbise dolabının altına gizlediğinin tespit edildiği anlaşıldığından, eylemlerinin mala zarar verme ve infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda; 1-İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;TCK'nın 297. maddesinin ikinci fıkrasının, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden önce 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 07.07.2011 tarih ve 69-116 sayılı kararı ile iptaline karar verilmesi nedeniyle anılan fıkrada tanımlanan eylemin suç olmaktan çıkarılması karşısında, sanığın cezaevinde bulundurduğu kabul edilen ve emanet defterinin 2010/172 sırasında kayıtlı olan eşyanın, TCK'nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin üç ve dört numaralı alt bentleri kapsamında silah olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) Sanığın savunmasında kırılan lavaboya ilişkin zararı giderdiğini belirtmiş olması ve soruşturma aşamasında sanığa ait hesaptan para kesintisinin yapıldığına dair ibarenin yazılarak altının ikinci müdür tarafından imzalanmış olması karşısında; ilgili kuruma müzekkere yazılarak zararın tamamının karşılanıp karşılanmadığı, kısmi ödeme söz konusuysa cezasından indirim yapılmasına muvafakat edip etmedikleri sorulduktan sonra, sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediği hususları da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre TCK'nın 168. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediği tartışılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,b) 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.