Tebliğname No : 11 - 2012/143188MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/12/2011NUMARASI : 2010/457 (E) ve 2011/550 (K)SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum ya da kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır. Sanıklar M.. A.. ve M.. G..'ün, 05.03.2005 tarihinde İstanbul ilinde çalınan, gerçekte .. plakalı olan aracın şase, evrak ve plakalarında sahtecilik yaparak M.E. isimli kişiye ait .. plakalı aracın bilgilerini çalıntı araca monte ettikleri, yine M. E. adına tanzim edilmiş sahte evrak ile F. ilçesi 7. Noterliği’nde sanık Mahmut'un vekâletname tanzim ettirerek araç üzerinde yetki sahibi olduğu, sanık Mahmut'un sahte vekaletnameyle, sanık M.. G..'e vekaletname verdiği, sanık Mesut'un ise yine bu sahte vekaletnameye dayanarak şikayetçiye vekaletname verdiği, bu sebeple sanıkların M.E.'un kimliğini kullanarak sahte vekaletnameler düzenledikleri, yine M. E.a ait aracın bilgilerini çalıntı olan başka bir araca monte ettikleri ve çalıntı olduğunu bildikleri aracı şikayetçiye satarak menfaat temin ettiklerinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; eylemin TCK'nın 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.