Tebliğname No : 15 - 2012/135143MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/03/2012NUMARASI : 2011/260 (E) ve 2012/175 (K)SUÇ : Nitelikli mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır.Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, kardeşi olan katılana ait arazinin içerisinde dikili bulunan 8 adet incir ve zeytin fidanını sökerek nitelikli mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Tüm dosya kapsamına göre; sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde söz konusu narenciye bahçesinin bir bölümünün kendisine ait olduğunu, söktüğü fidanların bulunduğu yerin kendisine ait kısımda kaldığını, bu fidanları sökerek katılana ait olan kısım içerisine tekrar diktiğini, kurumamaları amacıyla üzerlerini toprak ile örttüğünü ve ayrıca suladığını savunduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması bakımından; fidanların söküldüğü iddia edilen yerin kime ait olduğunun gerekirse bilirkişi refakatinde keşif yapılmak suretiyle açık bir şekilde belirlenmesi ve fidanların zarar verme kastıyla sökülüp sökülmediğinin tespiti açısından sökülen fidanların katılana ait araziye tekrar dikilmiş olup olmadığı, bu fidanların zarar görüp görmediği veya ne şekilde zarar gördüklerinin net bir şekilde açıklığa kavuşturulmasından sonra toplanan delilere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a- 5237 sayılı TCK'nın 151/1 maddesinde; mala zarar verme suçunun yaptırımının "4 aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası" olarak gösterilmesi karşısında; uygulama yapılırken kanuni düzenlemeye aykırı bir şekilde temel cezanın 3 ay olarak belirlenmesi, b- Suç tarihi itibariyle kardeş oldukları görünen sanık ile katılanın bu durumları nazara alınarak; 5237 sayılı TCK'nın 167/1-c maddesine göre, "aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına suçun işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında ceza verilmeyeceği" hükmü ile aynı kanun maddesinin 2. fıkrasındaki; aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin zararına olarak bu suçun işlenmesi halinde ilgili akraba hakkında verilecek ceza yarısı oranında indirilir'' hükmü de gözetilerek, sanık ve katılanın aynı konutta birlikte yaşayıp yaşamadığı araştırılıp, sanık hakkında şahsi cezasızlık ve cezada indirim düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 167. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.