Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16159 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1393 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/45769MAHKEMESİ : İzmir 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/09/2010NUMARASI : 2008/336 (E) ve 2010/305 (K)Suç : Nitelikli dolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sigorta edenin dolandırılması, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları yada almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil, bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. 30.11.2006 tarihli protokole göre, sanık M.. Y..'ın eşi S. S.Y. adına trafikte kayıtlı .. plakalı BMW marka aracın sanık M.. E..'e harici olarak satıldığı, satış bedelinin 10.000 TL'sinin peşin alındığı, gerikalanın 20.000 TL'nin ise dört taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 04.02.2007 tarihinde, sanık M.. E..'in kolluğa müracaat ederek, evinde hırsızlık olduğunu, bu sırada ... plakalı aracın anahtarı ile ruhsatının çalındığını bildirdiği, daha sonra da kasko sigortası bulunan araç için ilgili sigorta şirketine başvurduğu, bu müracaat üzerine, 12.06.2007 tarihinde, aracın sigorta bedeli olan 20.000 TL'nin, ruhsat sahibi tanık S. S.'in verdiği vekaletnameyle sanık M.. Y.. tarafından alındığı, paranın 9.600 TL'sinin sanık M.. E..'e verildiği, geri kalanının da, aracın kalan borcuna mahsuben M.. Y..'da kaldığı, daha sonra yapılan incelemede, suç tarihinden önce; 02.05.2006 tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmalar sonucu İzmir 2. Sanayi Sitesi'nde bir işyerinde yapılan aramada ... plakalı araca ait şasi numarasının çakılı bulunduğu sağ çamurluk ve amortisör kulesinin ele geçirildiği, böylece sanıkların, eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle, .. plaka sayılı araç çalınmış gibi göstererek sigorta bedelini sigorta şirketinden alarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,1-Gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; sanık M.. E..'in, 04/02/2007 tarihinde işlediği iddia olunan hırsızlık suçu ile ilgili ayrı bir soruşturma yürütüldüğü dikkate alınarak, ilgili soruşturmanın veya davanın akıbetinin araştırılması, soruşturma veya dava dosyasının onaylı bir suretinin dosya içine konularak gerçekte böyle bir hırsızlık olayı olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, aracın çalındığının belirtildiği tarihten önce, 02.05.2006 tarihinde bir işyerinde yapılan aramada, suça konu aracın şasi numarasının başka bir araca çakılı olduğunun tespit edildiği dikkate alınarak, şasi numarasında yapılan bu değişikliğe ilişkin, yürütülen bir soruşturma veya açılan bir kamu davası bulunup bulunmadığının araştırılması, ilgili evrakın onaylı suretinin dosya içine konulması, bu dosyada adı geçen kişilerin dinlenerek sanıklarla olan irtibatlarının sorulması, aracı hangi tarihte alıp kullandıkları, suç tarihi olan 04/02/2007 tarihinde aracın kimin elinde olduğu ve aracın parçalanmak üzere kim tarafından, hangi tarihte kendilerine getirildiğinin sorulması, sanıklar arasında 30/11/2006 tarihinde yapılan protokolle, ..plaka sayılı aracın satışının harici oyarak düzenlendiği, buna göre, sanık M. Y. tarafından sanık M.T.'e satılan aracın metalik gri renkli olduğunun belirtildiği, buna rağmen, söz konusu arama sırasında yapılan tespite göre, aracın parçasının lacivert renkli olduğu belirtilmekle, aracın orjnalinin hangi renk olduğunun imalatçı firmaya sorulması, ilgili belgelerin dosya içine konulması, sanık M.S.'in fiilen aracı hiç kullanıp kullanmadığı, yapılan protokolün muvazaalı olup olmadığının araştırılması, aracın, aslında fiilen hiç satılmadığı belirtildiği dikkate alınarak, araç için poliçenin başlangıç tarihinin 11/10/2006 tarihi olduğu, bu tarihten önce 02/05/2006 tarihinden önce şasi numarasındaki değişikliğin tespit edildiği dikkate alınarak, ilgili sigorta şirketi yetkilisine, bu şekildeki bir aracın nasıl sigortalattırıldığı, aracın görülerek mi yoksa görülmeden mi sigortasının yapıldığı hususlarının sorulması, sigorta belgelerinin tamamının dosyaya konulması, .. ve ... plaka sayılı araçların tescil kayıtlarının geriye yönelik olarak istenip dosyaya konulması, suç tarihinden önce veya sonra aracı kullanan kişilerin bilgi sahibi sıfatıyla dinlenerek sanıklarla aralarındaki ilişkinin ve aracı hangi tarihlerde ne şekilde kullandıklarının sorulması, C. A. isimli kişinin işyerinde yapılan aramada ... plaka sayılı araca ait parçaların ele geçirildiği, bu aracın trafik kaydının Cihan'ın yanında çalışan S.E. adına olduğu belirtilmekle ve Cihan ifadesinde, aracı Murat isimli kişiden aldığını, kendisinin de sanık M.. Y..'ın yeğeni T. S.'e borcu olduğunu, borcuna karşılık olarak Tekin'in .. plakalı aracın ruhsatını aldığını belirtmekle, C.A., T. S.ve sanıkların duruşmaya yeniden çağrılarak yüzleştirilmesi, bu şekilde araç ruhsatının alınmasının hangi tarihte gerçekleştiğinin tespit edilmesi, buna göre, sanık M.. E..'in olayla irtibatının bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi ve sanıklar arasında da geçmişe yönelik olarak bir irtibat bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması, araç üzerine kayıtlı olan tanık S. S. Y.'ın ayrıntılı olarak ifadesinin alınması, olaylarla ilgisinin sorulması, araçların change yapılmasına dair kriminal raporu bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunuyor ise onaylı suretinin dosyaya konulması, sigorta şirketi tarafından sanıklar aleyhine açılan bir hukuk davası bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa dava dosyasının onaylı suretinin dosyaya konulması, sanık M.. E.., aracı diğer sanıktan satın alırken 10.000 TL peşin verdiğini, daha sonra da iki taksit ödediğini, bunlara dair makbuzların bulunduğunu belirtmekle, söz konusu makbuzların sanıktan alınarak dosyaya konulması, kararda T.S.hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olmakla, adı geçen kişiye ait varsa dava dosyanın akıbetinin araştırılarak birleştirme hususunun değerlendirilmesi, mümkün olmaması halinde onaylı bir suretinin dosya içine Konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra içinde sigortacı, hukukçu ve otomotivden anlayan teknik bir bilirkişinin bulunduğu kurula dosyanın ve ilgili araçlara ait teknik bilgiler ile change yapılan araçların tesliminin sağlanarak, kronolojik olarak araçların kimler tarafından kullanıldığı, araçları, kimin hangi tarihte aldığı, change yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kim tarafından yapıldığı, sanıklar arasında gerçek bir satış olup olmadığı, gerçekten hırsızlık suçunun işlenip işlenmediği, sigorta şirketinin aracı görmeden sigorta yapıp yapmadığı, 02/05/2006 tarihinde tespiti yapılan araçla, suça konu ... plaka sayılı aracın aynı olup olmadığı, sanıkların birbirleriyle irtibatının bulunup bulunmadığı, satıcı olan sanığın, alıcı olan sanığa gerçekte ödeme yapıp yapmadığı, ödeme belgelerinin bulunup bulunmadığı, araçların teknik özelliklerine göre ne şekilde değiştirildiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sigorta şirketinin zararın ne olduğu ve sorumluluğun kime ait olduğu hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmasından sonra, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi,2-Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,3-Sanıkların daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmaları karşısında, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermedikleri dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyecekleri konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek, cezalarının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, cezanın süresi gerekçe gösterilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle cezaların ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,4-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.