Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16137 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1220 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2010/171834MAHKEMESİ : Şişli 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/12/2009NUMARASI : 2009/1231 (E) ve 2009/1508 (K)Suç : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Mağdurun, sanıkların çalıştığı teknik servisin sahibi olan Dr. S. İ. ile N. isimli medikal estetik şirketinin ortağı olup, aralarında çıkan anlaşmazlık üzerine ortaklıklarını bitirmeye karar verdikleri, Dr. S. İ.'in hisselerini devretmesi karşılığında alacağı para üzerinde anlaşamadıkları, bu sırada estetik merkezindeki lazer cihazının arızalandığı, Dr. S. İ.'in sahibi olduğu M. Medikal Ltd. Şti'den gelen sanıkların bir gün önce cihazı tamir ederek gittikleri, ertesi gün sabah erkenden mağdurun ortağı olduğu estetik merkezine tekrar gelen sanıkların temizlikçi olarak çalışan tanık N.Ö.'e bozuk olan cihazı tamir için geldiklerini söyleyip bir önceki gün tamir ettikleri cihazı bozarak gittiklerinin iddia edildiği somut olayda; şikayet dilekçesinde sanıkların bir gün öncesinden arızayı giderip tam ve sağlam bir şekilde Dr. G. A.'a teslim ettiklerinin, ertesi gün tekrar gelerek suça konu lazer cihazının bilgisayar yazılımını bozup gittiklerinin belirtilmesine karşın, mağdurun işyerinde temizlikçi olarak çalışan N.Ö.'in Cumhuriyet savcısı huzurunda verdiği ifadesinde mağdurun cihaza bakarak içerisinden parça söküldüğünü söylediğini anlatması, iddianamede eylemin makineden gizlice parça çıkarılıp götürmek şeklinde tanımlanması, sanıkların savunmalarında ilk gün arızayı tespit için gittiklerini, ikinci gün yanlarında getirdikleri parçaları deneyip cihazın çalıştığını görmeleri üzerine, kendilerine ait parçaları söküp arızalı parçalar için sipariş verdiklerini söylemeleri karşısında, suça konu aletin ilk gün çalıştırılarak teslim edilip edilmediğinin araştırılması, bu kapsamda arıza giderim belgesi düzenlenip düzenlenmediği, o gün itibariyle cihazın kullanıldığına dair hasta tedavi evraklarının bulunup bulunmadığının araştırılması, cihaz üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tamir edilen arızanın bilgisayar yazılımından mı yoksa makine parçasından mı kaynaklandığının tespitinden sonra, ilk gün arıza giderilmiş ise ikinci günkü müdahalenin parça söküp götürülmesinden kaynaklanması halinde hırsızlık suçunun, yazılımın bozulmasından kaynaklanması halinde mala zarar verme suçunun oluşup oluşmadığının, ikinci gün de tamir çalışmasının devam ettiğinin tespiti halinde ise parça sökülüp götürülmesi halinde sanıkların kastının hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma mı, yoksa mala zarar verme suçuna mı yönelik olduğunun irdelenmesi, bilgisayar yazılımına ilişkin ise mala zarar verme suçunun oluşup oluşmadığının tartışılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunu 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.