Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16136 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1241 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/16669MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/11/2010NUMARASI : 2010/249 (E) ve 2010/388 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, katılana verdiği suça konu iki adet çekin bankaya ibrazlarında yeteri kadar karşılıkları bulunmadığı için bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2009 tarih ve 2009/17682 numaralı iddianamesi ile karşılıksız çek keşide etme suçundan 3167 sayılı Kanunu'nun 16. maddesi gereğince kamu davasının açıldığı, yargılamayı yapan Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından çeklerin ticaret sicili gazetesinde yayınlanan şirket tüzüğüne göre sanık ile ortağı olan B.K.nın birlikte imzalamaları gerekirken sadece sanığın keşide etmesi ve diğer çekteki Bülent Kaya'ya ait imzanın sahte olması gerekçesi ile sanığın eyleminin TCK'nın 204/1 ve 158/1-f maddelerine vücut vermesi ihtimaline binaen delilerin değerlendirilmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtilerek 21.04.2010 tarihinde görevsizlik kararının verildiği somut olayda;Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları ile karşılıksız çek keşide etme suçunun birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bunun dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen eylem esas alınarak hüküm kurulamayacağı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2009 tarih ve 2009/17682 sayılı iddianamesi ile, sanık hakkında "karşılıksız çek keşide etme" suçundan kamu davası açıldığı ve bu suçun "nitelikli dolandırıcılık" suçuna dönüşemeyeceği gözetilmeden, verilen görevsizlik kararı gereğince yargılamaya devam edilmek suretiyle, dava konusu yapılmayan nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.