Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16109 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1074 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/15382MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/02/2010NUMARASI : 2007/819 (E) ve 2010/179 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Pazarlamacı olarak çalışan sanığın, katılan E.. G..'nın evine gelip altı taksit halinde tencere takımı satarak yanında çekiliş ile turbo fırın çıktığını ancak fırının birkaç taksit ödendikten sonra getirileceğini söylediği, katılanın toplam 330 TL olarak düzenlenmiş satış senedine imza attığı, üç taksit ödendikten sonra fırının getirilmemesi üzerine katılanın kalan borcunu ödemediği ve sanığın çalıştığı şirket tarafından borcun ödenmemesi halinde icra takibi yapılacağına dair ihtarname gönderildiği, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Sanıkla katılan E.. G..'nın sözleşme imzalandığı esnada, sanığın hileli hareketlerle tencere takımını sattığına dair tanık bulunmadığı, katılanın satış sözleşmesini kendi rızasıyla imzaladığı ve tencere takımını satın aldığı, satılan eşyanın fiyatıyla sözleşme arasında uyumsuzluk bulunmadığı, satın aldığı tencere takımının ücretini ödeyen katılanın hediyesinin gelmediğini beyan etmesinin dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı gerekçeyle 5237 sayılı TCK'nın 157/1 maddesi gereğince dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; ''kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.