MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgeyi bozmak, yok etmekHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Müşteki ...'nın ... Servisi A.Ş. ...Acentesi olarak kargo taşıma işi ile uğraştığı, sanıkların müştekiye ait işyerinde çeşitli görevlerde çalışırken, şirkete ait önemli mali değeri olan irsaliyeleri, şirkete ait mali onaylı yasal belge olan toplu taşıma irsaliyelerini ve müşterilerin adreslerinde bulunmadığı zaman adrese bırakılan ihbar not kağıtlarını yırtarak çöpe attıkları iddia edilen olayda;1-Sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan beraat kararına yönelik incelemede,Sanığın olay tarih ve saatinde belgelerin yırtıldığı belirtilen işyerinde bulunmadığı, sanık ve tanıkların beyanları ile sabit olduğundan sanığın yüklenen suçtan beraatına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanıklar ..., ... hakkında özel belgeyi yok etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik incelemede,Tanıklar ... ve ...'ın Cumhuriyet savcılığında ve kovuşturma aşamasındaki ifadelerinde yazılı olarak bildirdikleri ifadelerini işyeri sahibi ...'nın sizin hakkınızda da işlem başlatırım şeklindeki baskısı sonucu yazdıklarını içeriğinin doğru olmadığını, sanıkların herhangi bir yolsuzluk yaptıklarını veya evrak imha ettiklerini görmediklerini beyan ettikleri, tanık ... sanık ... ile ...'in kağıtları yırtarken gördüğünü söylemiş ise de, daha sonrada bu olayın tutanak tutulan 06.12.2005 tarihindeki olay olmadığını, başka bir gün meydana gelen bir olay olduğunu haklarında yalan tanıklık suçundan açılan davada beyan etmesi olayın tek tanığı durumunda bulunan Tanık ...'nin de katılanın işçisi olması ve sanıkların üçünün de kendisinin bulunduğu çay ocağına gelerek ellerinde bulunan kağıtları yırtıp attıklarını belirttiği halde sanıklardan ...'ın işyerinde bulunmadığının anlaşılması, tanığın diğer ifadelerinin de doğruluğu hususunda şüphe bulunması karşısında sanıkların yüklenen suçu işlediklerine dair hertürlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilmeden beraatları yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.