Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 159 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12325 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : 1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat 2-TCK'nın 204/1, 43/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet 3-TCK'nın 155/2, 43/1, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyetSanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına, resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılanın sahibi olduğu ... Tavukçuluk isimli işletmede dağıtıcı olarak görev yapan ve müşterilerin siparişlerini alıp fatura düzenledikten sonra satılan ürün bedellerini tahsil etmekle görevli bulunan sanık ...'ın, bu amaçla kendisine teslim edilen tavukların bir kısmını mal edindiği, durumun anlaşılmaması için de bazı müşteriler adına hayali faturalar kesip onları borçlu gibi gösterdiği, bir süre sonra da oluşan açığı kapatabilmek amacıyla arkadaşı olan ...'den 30/12/2010 keşide tarihli 12.000 TL bedelli, 29/08/2010 keşide tarihli 3.850 TL bedelli ve 30/10/2010 tarih ve 8.000 TL bedelli üç adet hatır çeki aldığı, bu çeklerin arkasına adına hayali fatura düzenlediği müşterilerden ...'nun ismini yazıp imzalayarak sahte ciro yaptığı, yine ... Bankası Avcılar E-5 şubesinde çek hesabı bulunan ... Kozmetik A.Ş'ye ait gibi görünen, tamamen sahte üretilmiş 26/03/2011 keşide tarihli, 7.000 TL bedelli çek yaprağını temin ederek arka kısmına müşterilerden ... ismini yazıp imzalamak suretiyle sahte ciro yaptığı, açıklarını kapatabilmek ve fiilin ortaya çıkmasını önlemek için bu çekleri peyder pey çalıştığı işyerine teslim ettiği şeklindeki olayda;1-Nitelikli dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından verilen hükümlerin incelenmesinde;Sanığın, suça konu sahte çekleri başlangıçta haksız menfaati elde etme aşamasında katılanı hataya sevketmek amacıyla hile unsuru olarak kullanmadığı, aksine sonradan eyleminin açığa çıkmasını engellemek ya da geciktirmek amacıyla kullandığı, dolayısıyla sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı, öte yandan sanığın, hizmet ilişkisinin gereği olarak kendisine teslim edilen mallar üzerinde, değişik zamanlarda, kendisi yararına zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle zincirleme şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla; mahkemenin sanığın beraatına ve mahkumiyetine yönelik kabul ve uygulamalarında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan da cezalandırılması gerektiğine, diğer suçlardan verilen cezaların ise asgari haddin üzerinde belirlenmesi gerektiğine; sanık müdafiinin ise, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Adli emanetin 2011/2750 sırasında kayıtlı 3 adet çekin arkasına sahte ciro yapılmış olması ve sanığın bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olması karşısında, suça konu çeklerin delil olarak dosyada saklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hesap sahibi ...'ye iadesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı cmuk'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasında yer alan “adli emanetin 2011/2750 sırasında kayıtlı 3 adet çekin karar kesinleştiğinde hesap sahibi ...'ye iadesine” cümlesinin çıkarılarak yerine “Adli emanetin 2011/2750 sırasında kayıtlı 3 adet çekin dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2017 tarihinde sahtecilik suçundan oyçokluğuyla, nitelikli dolandırıcılık suçundan oybirliğiyle karar verildi.