Tebliğname No : 6 - 2012/65609MAHKEMESİ : Iğdır Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/10/2011NUMARASI : 2011/119 (E) ve 2011/187 (K)SUÇ : Hırsızlık, dolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, şikayetçinin yanına gelerek aracını nakliye için tuttuğu, şikayetçinin güvenini kazandıktan sonra, şikayetçiye "malzeme alacağım adamlara ulaşamadım, üzerinde ne kadar para varsa ver, ben sana dolar olarak öderim" dediği, bunun üzerine şikayetçinin cebinde bulunan 270 TL'yi sanığa verdiği, ardından şikayetçiden bir yeri aramak için cep telefonunu aldığı ve kaçmaya başladığı, şikayetçinin durumu fark ederek sanığı kovalayıp yakaladığı, sanığın elinde bulunan cep telefonunu alabildiği, fakat parasını alamadığı, sanığın bu eylemiyle yağma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın, hileli hareketler sonucunda katılandan hem parasını hem de cep telefonunu aynı suç işleme kararının icrası kapsamında alarak haksız menfaat temin etmesi şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin müteselsilen dolandırıcılık suçunu oluşturacağı ve sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 157/1 ve 43/1 maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanığın ayrıca hırsızlık suçundan da mahkumiyetine karar verilerek fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.