Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15868 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21417 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2012/135673MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2012NUMARASI : 2009/97 (E) ve 2012/22 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; Sanığın suç tarihinde E....İnşaat Har. Mak. Petrol Ürünleri San. Tic. LTD. ŞTl.'nde inşaat mühendisi olarak çalıştığı ve şirket adına çek düzenleme yetkisinin bulunmamasına karşın çalışmış olduğu şirket adına bu şirketin Ziraat Bankası İskitler Şubesi'ne 22/11/2006 tarihinde ellerinden rızaları dışında çıktığını bildirmiş oldukları çek yaprağını bir şekilde ele geçirip 27/11/2006 keşide tarihi 50.000,00 TL bedelli şeklinde düzenleyerek çeki imza yetkisi olmamasına karşın imzalayarak şirketin bilgisi ve rızası dışında C.. Hazır Beton Mıcır San. Tic. LTD. ŞTİ. Ne verdiği ve böylece resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; bankanın maddi varlığı olan çekin kullanıldığı eylemin 5237 sayılı TCK'nın 158/1 -f maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.