MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılanın, sahibi olduğu ... plaka sayılı aracı satmak için internet ortamında ilan verdiği, sanığın bu çerçevede katılan ile irtibat kurup söz konusu araca müşteri olduğu ve yapılan pazarlık sonucunda suça konu aracı satın almak için 18.400 TL'ye katılan ... ile anlaştığı, daha sonra sanığın aracın parasını Akbank'tan çekip vereceğini söylediği, katılanın da Acıpayam İlçesinde Akbank olmadığın?? belirtmesi üzerine sanığın bu kez Denizli'ye gidip parayı orada bulunan bankadan çekip vereceklerini, ancak Denizli'de bulunan noterlerin kalabalık olduğunu, sıra beklemek istemediğini beyan edip katılana aracın satış işlemini Acıpayam noterinde yapma teklifinde bulunduğu, katılanın da bu teklifi kabul edip ... noterliğinin 28.03.2011 tarih ve 2173 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesiyle söz konusu aracın satışını sanığa verdiği, akabinde katılan ile sanığın aracın satış bedeli olan parayı bankadan çekmek amacıyla Denizli İline gittikleri, burada sanığın aracı park edeceğini söyleyerek katılanı suça konu araçtan indirdikten sonra parayı vermeden kaçtığının iddia edildiği olayda, mahkemenin dolandırıcılık suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “1000 gün” ve “ 20.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine,sırasıyla “ 5 gün “ ve “ 100 TL “ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.