Tebliğname No : 6 - 2011/269299MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/06/2011NUMARASI : 2010/32 (E) ve 2011/195 (K)Suç : Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık, kamu malına zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Şuhut Trafik Tescil Büro Amirliğince trafikten men edilen motorsikletlerin İlçe Emniyet Amirliği'nin karşısında bulunan ve Şuhut Belediyesi'ne ait boş alanda etrafı yüksek tel örgüler ile çevrilmek sureti ile ve giriş kısmı demir kapı ile kapatılarak zincirle kilitlenmiş şekilde muhafaza altına alındığı, sanıklar M.. S.., İ.. T.. ve F.. T..'in, suç tarihinde bahse konu yerde muhafaza altında bulunan motosikletlerden markası ve motor numarası olmayan, şase numarası 212811 olan yeşil renkli plakasız motorsiklet ve motor no 52.... şase no NLB 103S.... olan siyah Bisan marka plakasız motosikleti, otoparkın tel örgüsünü keserek içeri girip, motorların bağlı olduğu zinciri de kesmek suretiyle çaldıkları iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanıkların aşamalarda değişiklik göstermeyen savunmalarında, söz konusu motosikleti kendilerinin çalmadığını, olayla ilgileri bulunmadığını beyan etmeleri, tanık B.. E..'in kollukta verdiği ifadesinde, daha önce sanıklar M.. C.. ve İsa'nın, kendisine polislerin motosikletlerini yakalamak için kendilerini takip ettiklerini, bunun üzerine düşüp yaralandıklarını, bunu polislerin yanına bırakmayacaklarını, polisin el koyduğu motosikleti kaldıracaklarını, bağlı olduğu yerden çalacaklarını ifade ettiklerini, kendisinin de “Oğlum akıllı olun, polisle filan uğraşılmaz, sakın böyle bir hareket yapmayın” dediğini, olay günü de M.. C..'ın kendisini arayıp bir yerden motor alacağını, motorları koyacak yeri olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de "çalacak mısınız yoksa" deyince, çalmayacaklarını, dayısının evinden alacaklarını belirttiğini, ancak koyacak yeri olmadığından Murat'ın isteğini reddettiğini, ertesi gün de suça konu motosikletlerin çalındığını duyduğunu beyan ettiği halde, mahallinde yapılan keşif sırasında mahkeme huzurunda verdiği yeminli ifadesinde kolluk ifadesini kısmen kabul etmemesi, sanıklar M.. C.. ve İsa'nın motosikleti bağlı olduğu yerden çalacaklarını söylemediklerini, kendisinin de onlara “Oğlum akıllı olun, polisle filan uğraşılmaz, sakın böyle bir hareket yapmayın” demediğini, Murat ve İsa ile konuştuktan çok çok sonra Murat'ın arayarak dayısının motorunu iş yerine getirmek istediğini söylediğini, dükkanı açık bırakması, müşterileri koyup gelmesi ve iş kaybetmesi nedeni ile emniyette verdiği ifadesini sinirinden ağlayarak ve okumadan verdiğini, mahkemede verdiği ifadenin doğru olduğunu beyan etmesi, tanık A.. S..'ün ifadesinin ise, görgüye dayalı olmayıp, sanık Fatih'in hırsızlık olayını diğer sanıklarla birlikte gerçekleştirdiğini kendisine anlattığına ilişkin olması, sanık Fatih'in, bu tanığın beyanlarını doğrulamaması, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen arama kararına istinaden sanıklara ait ev ve işyerleri ile eklentilerinde yapılan aramalarda motosikletlerin ele geçirilememesi karşısında; sanıkların atılı suçları işlediklerine dair, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması, Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 142/1-a maddesinde "suça konu eşyanın kamu kurum ve kuruluşlarında bulunmasından" söz edilip, bu binaların eklentisinden açıkça söz edilmemesi karşısında, emniyet müdürlüğünün eklentisi niteliğindeki bahçesinde korunmak üzere bırakılan motosikletin çalınması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, aynı kanunun 142/1-a maddesi ile uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.