Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1554 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25129 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Ertelenmiş olsa dahi uzun süreli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK'nın 53.maddesinin tatbik edilmemesi isabetsizliği hükmün infazı aşamasında nazara alınabilecek bir eksiklik olarak görülmüş bozma nedeni yapılmamıştır.Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Katılan .....Ltd ünvanlı şirketle 06/10/2005 tarihli "... Sözleşmesi" imzalayan ve 3517 tali acente kodu ile faaliyette bulunan sanığın, özellikle 2007-2008 yılları döneminde düzenlediği sigorta poliçeleri açısından, sözleşme şartları kapsamında tahsil ettiği (etmesi gerektiği) paralarıkatılan şirkete süresinde intikal ettirmeyip, aylık dönemlerde mutabık kalınan hesap bakiyelerinden hareketle borca karşılık verildiği belirtilen senetler ve dosya kapsamı itibariyle 30.677 TL'yi uhdesinde tutması eyleminin "Nitelikli güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarınauygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının hesaplanmasına esas alınan temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki "12"; 2. paragrafındaki "15"; 3. paragrafındaki "12"; 4. paragrafındaki "240" rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla "5"; "8"; "6"; "120" rakamları yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.