Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15367 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4189 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/85946MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/03/2010NUMARASI : 2007/634 (E) ve 2010/159 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılan şirkette mağaza müdürü olarak çalıştığı, şirketin ticari faaliyetleri çerçevesinde işyerinde bulunan toplam değeri 4.261,35 TL ettiği bildirilen cep telefonu ve kontör gibi malzemelerin eksik çıktığı, sanığın savunmasında; iş yerinde iki kez hırsızlık olduğunu ve iki adet cep telefonu çalındığını, iki adet 100 kontörü de birisine sattığını ancak parasını ödemediğini bunlarla ilgili kusurunu kabul ettiğini ancak 1.307 TL Avea kontörü ile 1.584 TL kasa açığını kabul etmediği bu açıkların kendisinden önceki mağaza müdürü S.. T.. döneminde oldunu belirttiği somut olayda; katılan şirket sahibi Ü..S.. ve 02.03.2007 tarihli tutanakta imzası bulunan S.. S.., S.. S.. ve İ.. Ş..'in, sanığın savunmasında geçen S..T.. isimli önceki mağaza müdürünün ve şirket koordinatörü Yılmaz isimli şahsın tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak bilgi ve görgülerine başvurulması, iş yerinde sanığın çalıştığı dönemde hırsızlık olayı olup olmadığının varsa buna ilişkin bir müracaatın bulunup bulunmadığının araştırılması, sanıktan bahsi geçen kontörleri sattığı ancak parasını alamadığı kişilerin kimler olduğunun sorulması, bu kişilerin de tanık sıfatıyla dinlenmesi ve sanığın çalıştığı dönemdeki satışlara ilişkin fatura vs. belgelerin ve şirkete ait defter ve belgelerin karşılaştırılması, sanığın eyleminden kaynaklı bir açığın bulunup bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporu tanzim ettirilmesi suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.