MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : DüşmeDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; 18.01.2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanık ...’un, suça sürüklenen çocuk... ile birlikte, mağdurun park halindeki arabasının ön sağ kapı camını kırmak sureti ile araç içerisinde bulunan mağdura ait kredi kartını aldıkları ve aldıkları kredi kartını değişik iş yerlerinden telefon ve kontör almak sureti kullandıklarının iddia edildiği olayda;06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/4. maddesine göre, hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmayacağının hüküm altına alındığı dikkate alınarak, yargılamaya devam edilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, suçun şikayete tabi olduğu gerekçesiyle şikayetten vazgeçmeye dayalı olarak 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.