Tebliğname No : 15 - 2014/295363MAHKEMESİ : Ağrı 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/04/2010NUMARASI : 2007/225 (E) ve 2010/218 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Gerekçeli kararın, 09/06/2010 tarihinde sanığa tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, 15/06/2010 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Katılanın, dayısı olan sanığın yanında pazarlama elemanı olarak çalıştığı sırada, mal satıp tahsilat yapmasına rağmen, aldığı parayı şirkete iade etmeyerek uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılanın şirketine ait ticari defterlerin, muhasebe kayıtlarının, mal alım ve satımına dair makbuz ve dekontların tamamının getirtilmesi, sanığa hangi malların hangi tarihte teslim edildiği, bu malların teslim edildiğine dair belgelerin neler olduğu, mal giriş ve çıkış belgelerinin bulunup bulunmadığı, paraların alındığı işyeri kayıtlarındaki ödemelerle katılana ait işyerindeki kayıtların birbiriyle örtüşüp örtüşmediği hususlarının araştırılması, sanığın, katılan adına tahsilat yaptığı işyerlerinde para veya kıymetli evrak aldığına dair belgelerin dosyaya konulması, hangi işyeri tarafından sanığa ne kadar ödeme yapıldığı hususlarının belirlenmesi, işyerlerine ait bilgisayar ve muhasebe kayıtlarının getirtilmesi, buna göre katılanın, sanığın eylemleri nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, zarar oluşmuşsa hangi tarihte, ne kadar zarar oluştuğunun kesin olarak belirlenmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra, dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, alınacak bilirkişi raporundan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.