Tebliğname No : 15 - 2012/248759MAHKEMESİ : Bilecik Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/07/2012NUMARASI : 2012/32 (E) ve 2012/444 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın olay tarihinde banka önünde bekleyen katılanın yanına gelerek suça konu saati gösterip, saatin altın olduğunu acil cenazesi olduğundan satması gerektiğini söylediği, sanığın yanında olup kimliği tespit edilemeyen kişinin ‘ben alayım, 2.000 TL kaparo vereyim’ demesiyle saatin altın olduğunu düşünen katılanın 2.000 TL parayı sanığa vererek saati satın aldığı peşinden sanığın ortadan kaybolduğu, katılanın araştırdığında saatin altın olmadığını öğrenmesiyle, sanığın katılanı dolandırdığının iddia edildiği olayda, aşağıda bozma nedeni dışında sanığın mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak:Hakkında düzenlenen iddianamede yer almadığı gibi, talimatla dinlendiği için yüzüne karşı sabıka kaydı da okunmayan sanığa ek-savunma hakkı tanınmadan sabıkası nedeniyle TCK'nın 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 22/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.