Tebliğname No : 3 - 2012/139510MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/02/2012NUMARASI : 2011/217 (E) ve 2012/79 (K)SUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralama, hakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur.Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur.Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suç tarihinde saat 21:00 sıralarında S.. D.. Mahallesi (Aydınlıkevler)/Ç.. Market ünvanlı işyerine alkollü bir vaziyette gelen sanık Serpil’in eşi olan Gökhan’ın izlenmesi sırasında; içki reyonundan bir adet viski şişesi alıp montunun altına gizlediğinin görüldüğü ileri sürülerek onların yanına giden market çalışanı katılan Sadık’ın Gökhan’a hitaben “... yaptığın ayıp değil mi ? ... yanında bayan da var ! .. ” demesi üzerine çıkan tartışma ve sonrasındaki kavgada eş olan sanıklar Gökhan ve Serpil’in , olaya müdahale için gelen mağaza sorumlusu Burak’ı da hedef alarak sinkaflı sözler sarfetmeleri, sanık Gökhan’ın katılanlar Burak ve Sadık’a basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde vurması, bu arada sanık Serpil’in katılan Ç .... Ltd. ticari ünvanlı şirketin bu şubesindeki raflarda bulunan eline geçirdiği kavanozları atması eylemlerinin “mala zarar verme” ; “kasten yaralama” ; “hakaret” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Haber merkezinin anonsu üzerine olay yerine intikal eden polis memurlarının düzenlediği tutanak içeriğinde markette-raflarında bir dağınıklık, kavanoz kırıkları gibi bir tespit bulunmadığı, market yöneticisi A.. B..’ın 06/01/2011 tarihli polisteki ifadesinde güvenlik kamera kayıtlarından olayın izlenmesinin mümkün olduğunu bildirmesine rağmen 07/06/2011 tarihli araştırma tutanağı içeriğine göre “olaya ilişkin görüntü CD’sinin alınamadığı” bilgisine ulaşılmakla ve sanık Serpil’in atılı “mala zarar verme” eylemini gerçekleştirmediği yönündeki aşamalardaki değişmez savunma anlatımları ile sanık Gökhan’a yüklenen “katılan Burak’a karşı kasten yaralama ” suçu yönünden de ; katılan Burak’ın 05/01/2011 tarih ve 602 no’lu raporunda “darp ve cebir izine rastlanmaması” katılan Burak’ın 19/07/2011 tarihli duruşmadaki “.... bana vuran olmadı....” şeklindeki beyanı karşısında ; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak ; soruşturma konusu olay nedeniyle 155’e yapılan ihbarın kim tarafından yapıldığına dair kaydın teminine çalışılması “olay tutanağı ” düzenleyicisi polis memurları A.. D.. ve M..Ç..’in olay yerine intikal ettiklerinde market çalışanları – tanıkların bildirdikleri şekilde yerde birden fazla kavanoz kırıkları gibi izleri görüp görmedikleri, görmüşlerse neden tutanağa bağlamadıkları hususunda usulünce tanık sıfatıyla dinlenmeleri, katılan Burak’ın yaralanmasına ilişkin somut delillerin neler olduğunun hükmün gerekçe kısmında denetime olanak verecek biçimde gösterilmesi şikayetçi – katılan şirket çalışanı olan tanık ve şikayetçilerin anlatımlarına göre ; sanık Gökhan’ın içki şişesini çalma ithamı sonrası olayın başlaması nedeniyle ; müşterilerin market reyonlarından aldıkları malları kasadan çıkartması anına kadar hiç kimsenin hırsızlık suçlaması altında tutulamayacağı, müşteri üzerindeki malın kasada ödeme yapılmadan geçirilmesi halinde görevlilerce müdahale yapılması gerektiği gerçeği nazara alındığında sanıklar Gökhan ve Serpil haklarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik soruşturma ve değerlendirme ile yazılı şekilde kararlar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Gökhan ve Serpil’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.