Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1498 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18225 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda;Sanığın müşteki ... ile ortak şirket kurduğu, şirketin karar defterinde tahsilat yetkisinin kendisine ait olduğuna dair müşteki ...'ın bilgisi dışında sahte ortaklar kurulu kararı oluşturarak ticaret sicil müdürlüğüne bildirip ilanını sağladığı, bu kayıtları gerekçe göstererek katılan şirket ......Ltd. Şti tarafından yapılan ödemelerin geçersiz olduğu iddiasıyla ....... ..... Müdürlüğünde ve ....... ....... Müdürlüklerinde icra takibinde bulunduğu ve şirketten haksız para tahsiline yönelik hileli hareketlerde bulunduğu iddia edilen olayda; sanık ile katılan şirket arasındaki hukuki sürece ait mahkeme ve icra takip dosyalarının incelenmesi, sanığın muhasebecisinde kaybolduğunu belirttiği şirket kayıt defterinin akibetinin muhasebeciden sorulması ve yine şirket kayıt defterinin kaybolması üzerine sanığın resmi müracaatlarının bulunup bulunmadığıaraştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.