Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14906 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12321 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 11 - 2013/84456MAHKEMESİ : Yozgat Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/12/2012NUMARASI : 2011/7 (E) ve 2012/317 (K)Suç : Görevi kötüye kullanma suçundan değişen suç vasfına göre nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, 11.04.2011 tarihli celsedeki savunmasında beyan ettiği adresi yerine, doğrudan UYAP kayıtlarında “yurt içi ikametgah adresi” olarak görülen adresine Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usule aykırı olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğuna karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde ; Yozgat Barosunda kayıtlı avukat olarak görev yapan sanığın, T.C. Z.. Ş..'nde sözleşmeli avukat olarak çalışmaya başladığı 2000 yılından, azledildiği 02/04/2010 tarihine kadar olan dönemde, banka şubesinin alacaklısı olduğu Çekerek İcra Müdürlüğündeki bir kısım icra dosyalarında masraf olarak kullanmak üzere avans olarak aldığı bir miktar parayı uhdesinde tuttuğu gibi bu paraları masraf olarak kullanmış gibi gerçeğe aykırı makbuzlar düzenleyip avans hesabına kapatmak için bankaya ibraz ettiği ve bu şekilde görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş ise de ; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesi o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, sanık hakkında "avukatlık görevini kötüye kullanma " suçunu işlediğinden bahisle kamu davasının açıldığı ve iddianamede tavsifi yapılan bu suçla bağlı kalınarak yargılamaya devamla karar verilmesi gerektiği, sevk ve tavsife göre,“nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından açılmış dava bulunmadığı, her bir suçun birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, her bir suç için korunan hukuki yararın farklı olduğu, mahkemenin iddianamede anlatılan fiil ile bağlı olduğu anlaşıldığından, "Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı" na aykırı olarak uygulama yapılmak suretiyle iddianamede hukukî olarak anlatımı ve unsurları gösterilmeyen sevk maddesi belirtilmeyen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ek savunma verilerek hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMUK'nın 225 ve 226. maddelerine aykırı hareket edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.