Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14848 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 938 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/53810MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/05/2010NUMARASI : 2008/520 (E) ve 2010/711 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın şikayetçinin hasta olan on yaşındaki oğlunu Suriye'den ilaç getirterek iyileştireceğini söyleyip şikayetçiyi ikna ettiği ve şikayetçiden dört adet Cumhuriyet Altını aldığı, ancak ilaç getirmediği gibi parasını da iade etmediği, sanığın bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, şikayetçi ve tanık beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Her ne kadar kararda sanığın kandırmak suretiyle şikayetçiden 14 adet Cumhuriyet altını aldığı belirtilerek cezada teşdide gidilmişse de, dosya kapsamına göre, şikayetçiden 4 adet Cumhuriyet altını alındığının anlaşılması karşısında, teşdit sebebi olarak “suç konusunun önem ve değeri ve meydana gelen zararın miktarının” yeniden değerlendirilmesinde zorunluluğun bulunması,2- Mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 1 yıl süreli olmak üzere denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.