Tebliğname No : 15 - 2011/273793MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2011NUMARASI : 2010/717 (E) ve 2011/357 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Şikayetçinin evlenmek amacıyla bir televizyon kanalına mesaj atarak verdiği telefon numarasını sanığın aradığı ve Tülay isimli bir bayanla kendisini evlendirmek amacıyla tanıştırabileceğini söylediği, buna inanan şikayetçiyi daha sonra tekrar arayarak şikayetçinin oturduğu Çorum iline Tülay isimli bayanı getirmek için 100 TL para istediği, şikayetçinin 100 TL parayı posta havalesi yoluyla temyiz dışı sanık Yasin'in adına gönderdiği ve temyiz dışı sanığın bu parayı merkez postanesinden çektiği, daha sonra şikayetçinin telefonlarına cevap vermeyen sanığın, bu şekilde şikayetçiyi kandırmak suretiyle 100 TL'sini alarak haksız kazanç sağladığı, yine temyiz dışı sanığın kullandığı cep telefonundan şikayetçiye "evet seni kandırdık" şeklinde mesaj gönderdikleri, sanığın bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın hüküm verildikten sonra 10.11.2011 havale tarihli dilekçe ekinde gönderdiği, Manisa Devlet Hastanesi Sağlık Bakanlığı Özürlü Sağlık Kurulu Raporu'nda; sanık hakkında "Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi'nin 02/08/2010 tarih ve 15559 sayılı heyet raporuna göre IQ:Geçersiz. Sınırda Zeka Potansiyeli: %25" olduğunun tespit edilmesi karşısında, sanığın TCK'nın 32. maddesi kapsamında, suçun işlendiği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemlerinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığının saptanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.