Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14841 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 947 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/57079MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/12/2010NUMARASI : 2010/451 (E) ve 2010/926 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, şikayetçinin ortağı olduğu ve genel müdürlüğünü yaptığı şirkete bağlı otelde resepsiyonist olarak çalışırken kasa spot sayımında ön büro fiili kasasında sistemdeki kasaya göre 28 TL eksik çıktığının tespit edildiği, söz konusu otelde resepsiyonist olarak çalışanların sanığın oto kiralama şirketinden bir müşteriye oto kiralamaya yardımcı olduğunu, bu nedenle oto kiralama şirketinin 50 TL bahşiş verdiğini, fakat müşteri otoyu bir günlüğüne kiralayınca oto kiralama şirketinin 25 TL'yi geri istediğini, sanığın 25 TL'yi cebinden vermek yerine otelin kasasından ödediğini beyan ettikleri, söz konusu otelin ortağı ve müdürü şikayetçinin sanığın yazılı savunmasını alıp açık çıkan kasadaki parayı ödemesi için kendisine bir gün müsaade ettiği halde sanığın parayı ödemediği, sanığın bu eylemiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Sanığın savunmasında, şikayetçi şirketin zararını karşıladığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından şikayetçi şirkete müzekkere yazılarak, ödeme olup olmadığının sorulması, ödeme varsa sanığın TCK'nın 168. maddesi kapsamında etkin pişmanlık gösterip göstermediğinin tespiti ile sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 145. maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin belirlenmesinde dikkate alındığı, somut olayda uygulama yeri bulunmayan 5237 sayılı TCK'nın 145.maddesinin tatbiki ile cezanın belirlenmesinde hataya düşülmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.