Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14821 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 784 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması,rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; katılanın yönetim kurulu başkanı olduğu ... ... Anonim Şirketi'nde sigortalı ve veznedar olarak çalışan sanığın, şirkete ait olan ve kasada bulunması gereken 7.739 ABD doları, 500 Euro ve 560 TL tutarındaki parayı alıp, simit alma bahanesiyle iş yerinden ayrılarak gittiği, ancak dönmediği ve bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,5237 sayılı Kanun’da, 765 sayılı Kanun'dan farklı olarak "gün para cezası” sisteminin kabul edildiği, 5237 sayılı TCK’nın 52. maddesi gereğince adli para cezasının gün olarak belirlenip, artırım ve indirimlerin de gün üzerinden yapılmasından sonra aynı maddenin 2. fıkrası gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktar ile çarpılması suretiyle sonuç adli para cezasının tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden; hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesi gereğince belirlenmiş olan 5 gün adli para cezasının öncelikle günlüğü 20 TL den olmak üzere 100 TL adli para cezasına çevrilmiş olması ve 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince yapılan 1/6. oranında indirimin de 100 TL adli para cezası üzerinden yapılması sonucu 83 TL adli para cezası belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan "Sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mahkememizce sabit görülmekle suçun işleniş biçimine, sanığın kişiliğine nazaran eylemine uyan 5237 sayılı yasanın 155/2 maddesi gereğince 1 yıl hapis ve TCK'nın 50, 52 maddeleri gereğince 1 günü 20,00 TL'den hesaplanmak üzere 5 gün karşılığı 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın duruşmadaki hal ve tavrı lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden, verilen cezadan TCK'nın 62 maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 10 ay hapis ve 83,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına." ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, "Sanığın üzerine atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu mahkememizce sabit görülmekle suçun işleniş biçimine, sanığın kişiliğine nazaran eylemine uyan 5237 sayılı yasanın 155/2 maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın duruşmadaki hal ve tavrı lehine takdiri indirim sebebi kabul edildiğinden, verilen cezalardan TCK'nın 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 10 ay hapis cezası ve 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen 4 gün adli para cezasının TCK'nın 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20 TL den olmak üzere 80 TL adli para cezasına çevrilmesine." ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.