Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14798 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 770 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Katılana ait ... İlaç Pazarlama Ltd. Şti'de satış temsilcisi olarak çalışan sanığın, müşterilerden ... tahsil ettiği 3.160 TL'yi şirket kayıtlarına geçirmediği, kendisine teslim edilen ve şirkete ait olan ... plakalı araç ile laptop bilgisayarı işten ayrıldıktan sonra şirkete iade etmediği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;sanığın savunmalarında, katılanın kendisini mazeretsiz olarak işten çıkardığını, aracın kendisinde olduğunu, aracı avukatı aracılığıyla katılanın avukatına teslim etmek istediğini, ancak; yetkili birinin aracı teslim almadığını, bu nedenle aracı emniyete teslim ettiğini, kendisine katılan tarafından teslim edilmiş bir laptopun olmadığını, ...ten yaptığı tahsilatları şirket kayıtlarına aktardığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği, katılan vekilinin de, söz konusu aracı teslim aldıklarını ve sanığa laptop teslim edildiğine dair yazılı bir kanıtlarının bulunmadığını kabul ettiği, yeminli mali müşavir bilirkişi tarafından katılana ait şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre, şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde, cari hesap ekstresinde de yalın bir şekilde görüleceği üzere 01/01/2008 tarihinde ...ün katılana ait ...'ye 9.165,00 TL borcu bulunduğunun, 2008 yılı içerisinde mal alışları ve ödemeleri olduğunun, 04/06/2008 tarihinde alacak tutarının 278,57 TL'ye düştüğünün, bu durumda sanığın 3.160,00 TL tutarında bir tahsilat yaptığının ileri sürülemeyeceğinin, çünkü hem alacağın neredeyse tamamının cari hesapta görünmekte olduğu, hem de zimmete geçirildiği ileri sürülen bu tahsilatın yapılabileceği yeterli bakiye bulunmadığının, alacağın neredeyse tamamının 152, 312, 421, 485, 80, 618 ve 649 no'lu tahsilat makbuzları ile katılan firma tarafından tahsil edildiğinin, 2008 yılı içerisinde veya sonu itibariyle sanıktan bir alacağın da ayrıca kayıtlarda görünmediğinin, müşteriden alınan paranın, şirkete teslim edilmediği yönündeki suçlamanın yeterli kanıtlarla desteklenmediğinin ve kabul görmediğinin, ticari defterlerin bu iddiaları doğrulamak yerine yalanladığının, hatta katılan ile sanık arasında imzalanan sulh ve ibra protokolü ile katılan tarafından sanığa çekilen ihtarnamede bu suçlamadan hiç bahsedilmediğinin tespit edildiği anlaşılmakla; sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Beraat eden sanık lehine hükmolunan maktu vekalet ücretinin hazine yerine katılan taraftan alınmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasındaki vekalet ücreti ile ilgili cümleden "katılan taraftan" ibaresinin çıkarılarak yerine "hazineden" ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.