Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14768 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 968 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/278517MAHKEMESİ : Denizli 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/03/2011NUMARASI : 2010/73 (E) ve 2011/130 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Olay günü, oğlu tanık Mustafa ile birlikte, Urfa'dan Denizli iline hurda tekstil çuvalı satın almak için gelen katılanın, daha önceden tanıdığı sanık Ramazan ile telefonla görüşüp Ü.. Çarşısında buluştukları, çuval alma konusunda yardımcı olacağını söyleyen sanığın ertesi gün yanında kimliği tespit edilemeyen Burdur'lu Hasan isimli şahısla gelip katılanla tekrar buluştuğu, katılanın çuvalaarın nerede olduğunu sorması üzerine "abi çuvallar yok ama benim 24 saatliğine 15000 TL ye acilen ihtiyacım var" dediği, katılanın bu parayı ne yapacağını sorması üzerine "altın alacağım ertesi gün parayi iade edeceğim" dediği, sanığı daha önceden tanıyan katılanın güvenip ertesi gün iade edilmek üzere 15000 TL verdiği, sanığın Hasan ile birlikte hızlıca yanlarından uzaklaştığı, katılanın defalarca sanığı aramasına rağmen ulaşamadığı iddia edilen somut olayda; katılanın sanığa ertesi gün ödenmek üzere 15000 TL borç para vermesinden ibaret eylemde dolandırıcılık suçunun hile unsurunun bulunmadığı, eylemin bu hali ile hukuki ihtilaf niteliği taşıdığı anlaşılmakla, sanığın beraatine kara verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.