Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14767 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 963 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/273813MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/02/2011NUMARASI : 2010/240 (E) ve 2011/45 (K)Suç : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Olay tarihinde sanığın katılan Cafer’den bir yakınının sünnet düğününde kullanılmak üzere ete ihtiyacı olduğunu söylediği, katılan Cafer’in diğer katılan Akgün'ün bir adet düvesinin olduğunu sanığa söylediği ve sanık ile katılan Akgün'ü bir araya getirdiği, sanık ile katılanın kilosu 10TL den et satışı konusunda anlaştıkları ve hayvanın kesimhanede kesildiği, yaklaşık 215 kg et çıktığı, katılan etin parasını istediğinde sanığın parayı verecek kişinin şehir merkezinde bankada olduğunu, paranın orada verileceğini söylediği, bu sebeple sanık ile katılanlar ve tanıklarla eti de araca yükleyerek şehir merkezine katılana paranın verilmesi amacıyla geldikleri, sanığın tuvalete gitme bahanesi ile katılanların yanından ayrılıp etin yüklü olduğu araç ile olay yerinden uzaklaştığı yönünde mahkemenin sübutu kabul etmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Katılanların basit yalanı aşan hileli bir hareket karşısında iradelerinin fesata uğratılarak söz konusu etleri sanığa teslim etmiş olmadıkları, katılanlarda etlerin parasını almadan zilyetliği teslim etme iradelerinin bulunmadığı eylemin TCK 141/1 madde kapsamında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında vasıfta hataya düşülerek dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması, Kabüle göre;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 16/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.