Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14731 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24787 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- O yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,O yer Cumhuriyet savcısının, 13/12/2011 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesinde belirlenen bir aylık süre geçtikten sonra 30/01/2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Sanık müdafiinin mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın işyerini kiraya verdiği katılan ve müşteki ile arasında kira alacağı konusunda ihtilaf bulunduğu, katılan ve müştekiye ait işyerine gidip kapının anahtar deliğine matkap ile zarar verdiği şeklinde gerçekleşen olayda; eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;Sanık müdafiinin 12/05/2011 havale tarihli dilekçesinde, ”lehe hükümlerin uygulanmasını istiyoruz” diyerek lehe hükümlerin uygulanması yönündeki talebi karşısında, sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK'nın 50. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.