Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14706 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23063 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, kasten yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ...’nun temyiz isteminin kasten yaralama suçundan verilen hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede, Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Somut olayda; sanık ...’ın aracı ile dolaşırken şikayetçi ... ... ile karşılaştığı, onu aracına alarak babasının polise ihbar edilmesi meselesini sorduğu ve bu konuda çıkan tartışmada ... .....u basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı ve ...u aracı ile götürüp evine bıraktığı, bu sırada başka bir arabayla diğer sanık ... ile tanıkların olay yerine geldikleri, evde ... çocukları ...in bulunduğu, taraflar arasında tartışma yaşandığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, ... ... olaylar sırasında ...’ye ait evin bahçe duvarını tekme vurarak yıktığı; .... tekme atarak basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı, sanık ...'ın i...u basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı iddia edilen olayda, tanık anlatımları ve olay yeri tutanağından sanık ...’ın mala zarar verme suçunu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla bu sanık yönünden mala zarar verme suçuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, 1-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2-Sanıklar hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelenmesinde, a-Şikayetçi ...’un 16.07.2010 tarihli Cumhuriyet savcılığı ifadesinde kendisini yaralayan şahsın ... olduğunu beyan edip mahkeme aşamasındaki ifadesinde bu beyanını tekrar ettiği, ...’un ise ifadesinde babası ...’yi eve sanık ...’ın araç ile darp edilmiş halde getirip bıraktığını belirttiği, sanık ...’ın ise 16.07.2010 tarihli kolluk ve bu beyanını doğrulayan mahkeme aşamasındaki ifadelerine göre kavga esnasında ...’a elindeki tüfeği almak için vurduğunun anlaşılması karşısında, şikayetçi ....’nin ayrıntılı olarak ifadesinin alınarak kendisini darp edip eve bırakan kişi ile sanık ...’ın kendisinin yaralayıp yaralamadığının tespit edilmesi sonucu, sanıklar ... ve ...’nun şikayetçiye karşı kasten yaralama suçunu işleyip işlemediklerine ilişkin hukuki durumlarının tayin ve taktir edilmesi, b-Şikayetçi ...’un alınan katı doktor raporunda basit tıbbı müdahale ile iyileşecek şekilde yaralandığına dair görüş belirtilmemesine rağmen sanık ... hakkında TCK’nın 86/2. maddesine göre cezalandırılmasına ilişkin hüküm kurulması, c-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.5.1997 gün ve 76-114 sayılı kararında da açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesi gereğince hükmün konusu, iddianamede gösterilen eylemdir. İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda; iddianamenin anlatım kısmında, sanık ...’ın mağdur ...’a karşı kasten yaralama suçunu işlediğine yönelik olayın anlatımının bulunmadığı anlaşılmakla; "Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı" na aykırı olarak uygulama yapılmak suretiyle iddianamede hukuksal olarak anlatımı ve unsurları gösterilmeyen, sevk maddesi belirtilmeyen eylemden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMUK'nın 225. ve 226. maddelerine aykırı hareket edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.