Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14698 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 529 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2011/9541MAHKEMESİ : Sincan 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/04/2010NUMARASI : 2009/1042 (E) ve 2010/424 (K)Suç : Bedelsiz senedi kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Sanık S.. Z.. hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Sanığın hüküm tarihinden sonra 15.06.2012 tarihinde vefat ettiğinin UYAP'tan temin edilen 15.09.2014 tarihli nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilemeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2- Sanık H.. A.. hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Şikayetçi K.. G..'ın Ö.. İnşaat Ltd. Şti sahibi Ö..F.. A..'dan 2007 yılının beşinci ayında inşaat malzemesi alıp karşılığında altı adet çek verdiği, bu çeklerden 4 adedini ödediği, ödediği çeklerden 442 60 51 nolu Finansbank'a ait çeki Ö.. F.. A..'ın sanık H.. A..'a ciro ettiği, sanık Hasan'ın da çeki birlikte çalıştığı S.. Z..'e ciro ettiği, Sami'nin de şikayetçi tarafından Yapı Kredi Bankası Sincan Çarşı şubesinden gönderilen 11.05.2007, 24.05.2007, 29.05.2007 ve 14.06.2007 tarihli banka havaleleriyle bedeli ödenen çeki icra takibine koyduğu iddia olunan olayda, şikayetçinin beyanları da dikkate alındığında, sanık ile şikayetçi arasında birden fazla çeke konu olan ticari ilişkinin mevcut olduğu, şikayetçinin yaptığı banka ödemelerinin dava konusu çeke ilişkin olduğuna dair herhangi kesin delilin olmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.