Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14669 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 561 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/32273MAHKEMESİ : Bursa 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/03/2010NUMARASI : 2007/590 (E) ve 2010/578 (K)Suç : Bedelsiz senedi kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir.Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Katılanın alacak-borç ilişkisi nedeni ile suça konu çeki sanıktan keşide ederek verdiği, çek bedelini kısım kısım olarak ödediği ve buna ilişkin sanıktan çekin bedelini ödediğine dair 26.01.2006 tarihli belgeyi aldığı, ancak sanığın çeki daha sonra iade edeceğini söylemesine rağmen çeki bir başkasına ciro ettiği, çek bedeli ödenmeyince; bahse konu çekin Bursa 9 İcra Müdürlüğünün 2006/3660 esas sayılı takip dosyasında işleme konduğu olayda, Sanığın çeki daha önce ciro edip başkasına verdiğini, sonrasında katılanın çekin işlem görmemesi için zaman kazanmak amacıyla kendisinden belge istediğini savunması, dosya kapsamında çekin aslının veya her iki yüzünün onaylı bir fotokopisinin ve çekin hangi tarihte ciro edildiğine dair bir delilin bulunmaması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için suça konu çekin aslının veya her iki yüzünün onaylı fotokopisinin dosyaya getirtilerek, hangi tarihte bankaya ibraz edildiği ve sanık tarafından hangi tarihte ciro edildiği, katılan tarafından hangi tarihte ödemeden men talimatı verildiği hususları araştırılarak, icra takibine ilişkin dosyanın denetime olanak verecek şekilde onaylı bir örneğinin dosya içine getirtilerek, sanığın çekin bedelini aldığı 26/01/2006 tarihinden önce sanık tarafından başkasına ciro edilmesi halinde suçun unsurlarının oluşmayacağı da gözetilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de;Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.