Tebliğname No : 11 - 2011/35332MAHKEMESİ : Gaziantep 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/07/2010NUMARASI : 2010/61 (E) ve 2010/1031 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, pompacı olarak çalıştığı müştekiye ait petrol istasyonunda çalıştığı süre içinde ve değişik zamanlarda, motorin pompasının mührünü kırıp sayacı sıfırlayarak ve kameranın da yönünü değiştirerek toplam 15.000 TL değerindeki mazotu çekip satmak suretiyle bedelini uhdesinde tuttuğu, sanığın suçunu ikrar ettiği, böylece hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve müşteki beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın, 06/07/2010 tarihli oturumdaki ifadesinde, aldığı paranın 7.500 TL'sini müştekiye ödediğini, geri kalan kısmı da ödeyeceğini ve müştekiyle anlaştığını belirtmesi, ayrıca müştekinin de yargılama sırasında ifadesinin alınmadığının anlaşılması karşısında, sanık tarafından zararın tamamen veya kısmen giderilip giderilmediği, kısmi ödeme varsa; 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye rızası olup olmadığı hususlarının müştekiye sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.